Dalyan bizi gerçekten büyüledi,
kısa zaman dilimi içinde ikinci kez gidiyoruz Dalyan’a ama bu sefer Kaunos Antik Kenti’ne…
Güzel bir gün tercih etmişiz, aralık ayı olmasına rağmen hava sıcak,
Dalyan’dan küçük bir kayıkla ortalama 3 ila 4 dakika da karşı kıyıya geçtik,bu kısa kayık turu çok keyifli,
hiç bitsin istemiyor insan 🙂
Kayıktan inmek de binmek de pek kolay olmasa da denize düşmeden inmeyi başardık
kayık fiyatları gidiş dönüş kişi başı 5 tl (Kayıkçıya dönüşün kaça kadar olduğunu sormayı unutmayın)
muhteşem yolculuğumuz başlasın ozaman 🙂
yol çok huzurlu, köylü teyzeler, evlerinin önüne kurdukları minik tezgahlarda ,
Nar suyu, bal gibi doğal ürünler de satıyor,samimi ve içtenlikleri çok güzeldi…
Ama Kaunos Anti Kenti’ne ilk kez gidiyorduk ve yolu, uzaklığını merak ediyorduk,bu yüzden oyalanmamak için
dönüşte uğrayacağımızı söyleyerek (ve uğradık 🙂 ) tatlı bir gülümseme ile uğurlandık cennet Teyzemiz tarafından…
Yolda limon ağaçlarının muhteşem kokusu ile yolumuza devam ederken , karşıdan gelen yabancı yaşlı bir çift trekking sopaları ve sırt çantalarıyla bizi selamladılar,
Yaşlanınca biz de böyle olalım diyor insan içinden…
Yolda sağ taraftaki kaya mezarlarının neredeyse hiç bozulmamış halleri bizi hayran bırakıyor, o muhteşem manzaraya inekler,keçiler de eşlik edince çok otantik bir yolculuk oldu bizim için….
1 km kadar sonra bir tel kapı ile çevrilmiş Kaunos antik kenti yazısını görüyüyoruz,bize 3 km yürüyeceksiniz denmişti ama 1 km sürdü 🙂
değişik kuşlar,helikopter böcekleri ile karşılandığımız yoldan heyecanla acaba ne görücez diyerek hızla yürümeye devam ettik.
ve sonunda ulaştık,Müze kartlarımızı vererek Geçmişe yolculuk için Start verdik,
şimdiye kadar birçok antik kent gördük fakat burasının çok farklı bir büyüsü ve ihtişamı var.
O neredeyse hiç bozulmamış merdivenlerden inerken kendinizi çok özel hissediyorsunuz o büyüye kapılıp…
taşlara dokunarak ,o zamanlar bu taşlar nelere tanıklık etti diye düşünmeden edemiyor insan ,
yerde hayvanlara ait ayak izleri görebilirsiniz, ama merak etmeyin onlar antik kentte özgürce dolaşan keçilerden başkası değil 🙂
Kadyanda Antik kentinde(yeşilüzümlü) bu tarz ayak izleri görmüştük ve yaban domuzu, ayı gibi yaban hayvanlardı
yani aslında doğanın gerçek sahipleri.
Kadyanda Antik Kenti Yazımızı Okumak için Tıklayın
Oradayken ne onlar ne de biz birbirimize görünmeden ve rahatsız etmeden dolaşmıştık harika mistik bir kokusu vardı orasının da ama neyse biz şuan Kaunos’u anlatıyoruz Konumuza dönelim 🙂
Kaunos antik kentini gezmeye devam ediyoruz ve bir ara Arı Kovanları gözümüze takılıyor ,ve etrafında yüzlerce uçuşan arılar ve çıkardıkları korkunç sesler eşliğinde hafiften korkarak (çok hafif 🙂 ) daha da hızlanarak ilerliyoruz.
Antik Tiyatro’nun o heybeti görünüyor ve gidiyoruz ona doğru,
Bu arada resmen terledik sıcaktan, düşündük de burada gezmek ve Trekking yapmak için en ideal zaman Eylül sonrası.
Asırlık bir ağacın gölgesinde biraz dinlenip o muhteşem neredeyse hiç bozulamamış Tiyatronun Sahnesinde buluyoruz kendimizi, sahne büyüsü bir başka diye boşuna söylenmemiş bunu anlıyoruz 🙂
Kendimizde bir tiyatro oyununun tam ortasındaymış hissini yaşadıktan sonra ,seyircilerin arasına karışıyor ve muhteşem doğanın bize sunduğu Tarihi Atmosferi Tiyatronun en üst basamağından seyre dalıyoruz,
Siz siz olun erken gidin çünkü burada uzunca bir süre kalmak isteyebilirsiniz, biz istedik şahsen ….
Günümüzde de bu tiyatroda çeşitli etkinliklerin de düzenlendiğini duyunca çok sevindik doğrusu ,
Çünkü burası gerçekten muhteşem,düşünsenize bu büyülü ortamda muhteşem bir orkestrayı dinlemek yada semazen gösterisi izlemek harika olsa gerek…
nereye baksanız sizi hayran bırakan bir tarihi kalıntıya rastlıyorsunuz , ve neredeyse hiç bozulmamış yapılar….
Hangi güzelliği izleyeceğinizi ,resimleyeceğinizi bilemiyorsunuz,
Tiyatronun en üst basamağından sonra ihtişamlı bir kale görüyoruz, kırmızı ok işaretlerini takip etmemiz gerektiği görüyoruz fakat bi dakka 🙂 daha sonra takip edicem….
ok işaretlerinin tam ters yönünde muhteşem Labirent şeklinde kanallar görünce biraz bakalım diye ilerledik,çok güzel kareler aldık, insanın kuş olup o manzarada süzülesi geliyor…
gelelim kalenin tepesini gösteren ok işaretlerine, burada yürürken biraz dikkatli olmak gerekiyor ki
zaten tabelalar da uyarıyor , yüksekten düşme tehlikesi diye!
burada hava biraz daha serinliyor, manzara daha da muhteşem bir hal alıyor,
fakat biz kayık saatine yetişmek için ( Saat 6 ya kadar) gezimizi artık yavaş yavaş neticelendirme aşamasına geçiyor
ve bir sonraki gelişimizde tırmanışımıza devam etmek üzere şimdilik aşagıya iniyoruz,
biz gezimize tersten başladığımız için dönüşte, girişteki kliseyi fark ettik, burası o kadar şahane ki, buraya da bakalım orayı da resimleyelim derken zaman geçiveriyor.
Ve dönüş yolu başlasın…
Aklım cennet teyzenin o buz gibi nar suyunda çünkü çok sıcakladık,
aynı huzur dolu yolu yürümeye başladık, keşke yol daha uzun olsaymış çok keyifliydi ,
vee nar suları ile Cennet Teyze göründü,
Nar sularımızı aldık, emin olun böyle bir nar suyu yok,muhteşem lezzetli tadı uzun süre damağınızda kalıyor,
öğrendik ki buradaki iz tuzu plajından esen iyotlu rüzgar narların lezzetine lezzet katıyormuş.
o tatlı yorgunluğun üzerine bu muhteşem nar suyu harikaydı şiddetle tavsiye ederiz,hatta çok alın bizim gibi pişman olmayın keşke daha çok alsaydık diye bizden söylemesi…
Şişesi 5 tl Nar sularının
hepsi ev yapımı ve doğal (Nar ekşisi,Nar suyu,Limonata,Turşu,Bal)
Bal da harika Bizzat gidicez inşallah tekrar almak için 🙂
tekrar gitmek için okadar çok sebep var ki Dalyan Kaunos Antik kenti ve çevresi insanları herşey mükemmeldi,
İnsanın , Doğaya Nimetlere ne kadar şükretse Teşekkür etse azdır diyesi geliyor…
Kayığımız orda bekliyor bizi karşıya geçirmek için, Yuppi kayığa binmek çok keyifli 🙂
Karşıya Dalyan tarafına geçince mutlaka yapmanız gereken şeylerden bir de ,
Kaunos Çay bahçesine oturmak, kesinlikle pişman olmayacaksınız,
Bir kere manzara muhteşem kanaldan geçen tekneler,Kaya Mezarları eşliğinde harika bir çay , hatta tostları da çok güzel ,
keyifli bir günün değerlendirmesini bu şekilde yapın tavsiye ederim…
( Manzaraya efekt olsun diye duman çıkarmadım,köylü amcaların yaktığı otların dumanı , sanki otları yakmaktan başka bir çözüm olsa etraf duman dumana olmasa ve kokmasa 🙂 nacizane önerim )
Herşey çok güzeldi bir daha görüşmek üzere Dalyan, sunduğun bu güzelliklere Teşekkürler…
Şükretmenin Huzurunu Yaşamak dileği ile İyi Gezmeler…