Orta Avrupa turunda, ”Şu yapılmalı, bu yapılmamalı, of bunu nasıl unuturum?” derken bir baktım ki kafamda ciddi bir öneri listesi oluşmuş. Bende bu öneri listesini size sunmak istedim. Yolunuz düşerse sizin için kolaylık olsun 🙂
1- Alışverişinizi Prag’dan Yapın!
Viyana ve Budapeşte’ye geçtiğiniz zaman fiyatlar artacağı için; hediyelik eşya veya makyaj malzemesi tarzı şeyleri alacaksanız Prag’dan alın. Ayrıca Prag’da marketler, Viyana ve Budapeşte’ye göre daha ucuz. Yiyecek bir şeyler almak isterseniz oradan alabilirsiniz.
2- Viyana’dan Schnitzel yemeden dönmeyin.
Viyana’da yiyeceğiniz schnitzel, hayatınızda yediğiniz en güzel schnitzel olabilir. O yüzden mutlaka ve mutlaka deneyin. Schnitzel yemek için de Figl Mühler candır.
3- Viyana’dan kahve almayı unutmayın.
Ben yaptım, siz yapmayın dostlar! Viyana demek, kahve demek… Hem orada bir güzel kahvenizi için hem de mutlaka o eşsiz kahveden bir paket de olsa alın.
4- Tuna Nehri’nde gezin.
Budapeşte’de yapılacak en iyi şey; Tuna Nehri boyunca ışıklarla hayat bulmuş bu şehri seyretmek. Sakın ”Yok unuttum!”, ”Yok buna para veremem!” demeyin! Derseniz de siz bilirsiniz vallahi…
5- Prag’a gittiğinizde yakınında bulunan Terezin şehrine de uğrayın!
O şehre gidip Terezin Nazi kampını görmek, o bölgede yaşanan dramı yüreğinizde hissetmek bambaşka bir şey. Hem doğal güzellikleri olan hem de yüreğinde derin acılar taşıyan bu şehri ziyaret etmeden olmaz.
6- Budapeşte’de New York Cafe’ye sadece bir şeyler içmek için girin.
Tamam, kafe de fiyatlar uçmuyor ama iki kahveye 14 Euro vermemizden pay biçerseniz, yemek fiyatlarını da tahmin edebilirsiniz. O yüzden uygun yerlerde yiyin, orada da bir şeyler için.
7- Türk yemeğini özleyenleri Budapeşte’ye alalım!
Şimdi artistliğin manası yok; biz yemeklerimizi hep özlüyoruz. Birkaç gün yemeyelim burnumuzda tütüyorlar. Tur esnasında Türk yemeklerini özledim kriziniz tutarsa, Budapeşte’ye gelin. Török yazan restoranlar bizimdir. Porsiyonları da oldukça büyük.
8- Her şehre ait bir Pass Card edinin.
Fotoğraf: www.bkk.hu
Eğer şehri karış karış gezenlerdenseniz, böyle kartlar büyük kurtarıcıdır! Ben almadım diye pişman oldum. Edinin mutlaka! Tabii şehri birkaç gün gezecekseniz edinin derim. Bir gün için almanın pek mantığı yok.
Ps: Schöburn Sarayı’nın balo salonunda vals yaptığınızı hayal edin…
Listedeki en çılgınca şey oldu, ama yapın bunu mutlaka! Terapi gibi geliyor. Bu arada, sizin de eklemek istedikleriniz varsa bana iletin mutlaka olur mu?
