İstanköy de denilen Kos Adası, Bodrum Yarımadası’nın tam karşısında yer alıyor. Yunanistan’ın 12 Adalar Vilayeti’ne bağlı ada Bodrum’a yaklaşık 17 km. mesafede, hatta Bodrum’un batısındaki Akyarlar köyü hizalarında ise bu mesafe 5 kilometreye kadar düşüyor. Ulaşımın kolay olduğu bu Yunan adasına Marmaris ve Bodrum’dan hızlısının 25 dk olduğu seferler yapılıyor.
Nüfus olarak Rodos’tan sonra ikinci sırada geliyor. Sahili 112 km olan bu adada turizm oldukça gelişmiş. Bunun yanı sıra antik kalıntılar da bulunuyor. Ada modern tıbbın kurucusu Hipokrat’ın doğduğu ve yaşadığı yer olarak biliniyor. Hatta şehir merkezinde, kalenin meydana açıldığı yerde Hipokrat ile ilişkilendirilen bir de Hipokrat Ağacı var.
Kos Adası
Adada yaşayan halkın bir bölümü Yunanistan vatandaşı Türk ve Müslümanlardan oluşuyor. Sayıları 2000 ila 3000 arası olduğu tahmin edilen Türk kökenli nüfus ağırlıklı olarak Platani köyünde ve Kos şehir merkezinde yaşıyor. Yaşlı nüfusun fazla olduğu adada kış aylarında çok sakin. Adada turizm mevsimi, mart sonlarında başlayıp, kasım sonlarına kadar devam ediyor. Adaya genellikle Kuzey Avrupa ülkeleri rağbet ediyormuş.
Yerleşme tarihi antik dönemlere kadar inen adaya Dorlar’ın yerleştiği ve buranın milâttan önce 5. yüzyılda Delos birliğine katıldığı belirtiliyor. Bu yüzyılda eski Yunan’daki ilk tıp okulunun Hipokrat’la bilinen bu adada açıldığı rivayet ediliyor. Milattan önce 336’da Büyük İskender’in hâkimiyeti altına giren ada, daha sonra Roma İmparatorluğu’na bağlanmış, Bizans idaresi döneminde ise bir piskoposluk merkezi olmuş. XI. yüzyılda Arap akınlarına hedef olmasının ardından Latin hâkimiyetine girmiş, 1258’de yeniden Bizans’ın eline geçmiştir.
Saint Jean şövalyeleri Rodos’a yerleştikten sonra burayı da alarak (1315) yeni kaleler yapmışlar. Limanı muhafaza altına alarak, bir köprü ile şehre bağlanan kaleyi yeni baştan tahkim edip Türk akınlarına karşı koymaya çalışmışlar. İstanköy ilk ciddi Osmanlı hücumu ile 859’da (1455) karşılaşıyor. Hamza Bey idaresindeki donanma buraya saldırarak Andimahya Kalesi’ni tahrip etmiş. 928’de (1522) Rodos’un fethi sırasında anlaşma şartları gereği Osmanlılar’a terk ediliyor.
Güvenli limanı ve güçlü kalesiyle Osmanlı donanmasının önemli deniz üslerinden biri haline gelen İstanköy, bu özelliğini 1570’lerden sonra Akdeniz’deki yeni gelişmeler sonucu kazanmış. XVII. yüzyılda önemi giderek artmış. Sağlam kalesi ve limanı sebebiyle tüccar gemilerinin uğrak yeri oldu. Bazı seyyahlar, korsanların uğrayamadıkları bu adanın İstanbul-Mısır ticaret gemileri için güvenilir bir liman olduğunu belirtiyor. Evliya Çelebi de Seyahatname’sinde Kos Adası’ndan bahseder ve kale içinde 300 ev olduğunu söyler.
Kos Adası Gezilecek Yerler
Bir turizm ve kültür merkezi olan adada pek çok hotel, restaurant ve gece kulüplerine ev sahipliği yapan beyaz badanalı binalar bulunuyor. Adada tarih ve modern şehir iç içe. Osmanlı, Bizans ve Venedik dönemlerine ait görkemli tarihi eserler barındırıyor.
Liman’dan giriş yaptığınızda sizi eski Neratzia Kalesi olarak bilinen ve eski bir kalenin yıkıntıları üzerine inşa edilen Şövalyeler Kalesi karşılıyor. Kale, Foinikes Caddesiüzerine yapılmış olan ve hala ayakta duran bir köprü ile ana karaya bağlı. 14. yüzyılda inşa edilen bu kale Bodrum Kalesi’nin tam karşısında yer alıyor.
Kos’ta gezilecek yerler listesinin başında eski kasaba (Old Town) yer alıyor. Buradaki harabeler 1933 yılındaki depremle ortaya çıkmıştır. Palmiye ve çam ağaçlarıyla süslü caddelerindeki kafeleri, dükkanları, Roma Agorası, antik tapınak ve bazilika birbirlerine yürüyüş mesafesinde. Yine bu bölgede 2400 yıl önce gölgesinde Hipokrat’ın öğrencilerine ders anlattığına inanılan heybetli bir çınar ağacı olan Hipokrat Ağacı bulunuyor.
Asklepion, şehir merkezine yaklaşık 5 km olan bir tepede yer alıyor. Sağlık tanrısı Asklepios’a adanan bir eski çağ hastanesi. Burada tarihi tapınak, bir tıp okulu, Roma Hamamı ve Apollon Sunağı’nın kalıntıları bulunuyor.
Eski bir Roma Villası olan Casa Romana da görülmeye değer yapılar arasında. Evin 26 odası ve 3 havuzu var. Ayıca villanın zemininde aslan, leopar ve yunus motifli mozaikler bulunuyor. Antik evin 100 metre uzağında ise çeşitli festivallere ev sahipliği yapan 2. ve 3. yüzyıllarda yapılan antik bir Odeon bulunuyor.
Yine tarih severlerin ziyaret edebileceği bir başka nokta ise Kos Arkeoloji Müzesi.Hipokrat’ın mermerden heykelini de görebileceğiniz bu müzede Yunan ve Roma uygarlıklarının kalıntıları ile mozaik ev eşyalarını sergileniyor.
Bir başka tarihi yer, Arkeoloji Müzesi’nin yakınında bulunan Agora (Pazar Yeri), antik dünyanın en büyüklerinden biri olarak kabul ediliyormuş. Yapılan kazı çalışmalarında çıkarılan Roma Dönemi’ne ait sikke, hazineler ve bakır heykeller burada sergileniyor.
Şehir merkezindeki Eleftherias Meydanı’nda 1974 yılında Defterdar İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Defterdar Camii bulunuyor. Bu tek minareli camii kullanılmıyor. Yine meydanda camiinin karşısında mavi beyaz renkli bir Ortodoks kilisesi bulunuyor.
Son olarak Kos Adası’na gelmişken turistlerin uğrak yerlerinden olan Zia Köyü’ne gitmenizi öneririm. Limana 17 km olan Zia, küçük ve şirin bir köy. Dağ manzarası ile fotoğraf severleri büyüleyen Zia köyü günbatımı ile meşhur, bu yüzden buraya akşamüstü gidecek şekilde plan yapabilirsiniz. Köy muhteşem bir dağ manzarasının yanı sıra Yunan yemeklerinin yapıldığı küçük restoranlara ve tavernalara sahip.
Kos Adası’na nasıl gidilir
Kos Adası’na Bodrum-Turgutreis ve Marmaris’ten feribot seferleri ile 20 dakika gibi kısa bir sürede ulaşmak mümkün. Kos Adası için Schengen vizenizin olması gerektiğini hatırlatalım. Kapıda vize alabilirsiniz, bunun için birkaç gün öncesinden feribot şirketi ile görüşmeniz gerekiyor.
Ege’nin en güzel adalarından Kos Adası, masmavi denizi, muhteşem deniz ürünleri, sıcakkanlı insanları ve tarihi, kültürel eserleri ile harika bir rota.